10 Nisan 2014 Perşembe

SOSYAL ALGI - GÜLCİHAN EKİCİ


2014


Muş Alparslan üniversitesi



GÜLCİHAN EKİCİ




[SOSYAL ALGI]
İNSANLARIN TOPLUMSAL BİLGİLER TEMELİNDE NASIL ÇIKARSAMALAR YAPTIKLARININ VE KARARALDILARININARAŞTIRILMASI.




                                                               SOSYAL ALGI
Çoğu zaman başkalarına bir göz atarak edinilebilecek bilgiyle yetinmeyiz. İnsanlar başkalarına ilişkin izlenimlerini oluştururken ulaşabilirler her türlü bilgiden yararlanırlar. İzlenim oluşturma başka insanların kişilikleri hakkında bir yargıya varma ya da ne tür insanlar oldukları konusunda tahminlerde bulunma anlamına gelir.        
İnsanlara ilişkin izlenimlerimizi nasıl oluştururuz,bu izlenimleri oluştururken ne bilgilerden yararlanırız,izlenimlerimiz ne kadar doğrudur ve izlenimlerimiz hangi yanlılıklar etkiler? İnsanların başkalarına ilişkin izlenimlerini nasıl oldukları düşünürken altı yalın ve genel ilkeyi akılda tutmakta yarar vardır.
      1.İnsanlar başkalarına ilişkin izlenimlerini çok az bilgi temelinde çok çabuk oluştururlar ve onlara genel özellikler yüklemeye devam ederler.
      2.Her özelliğinden çok en çarpıcı özelliklerine dikkat ederler.
      3.Algısal alanımızı uyarıcıları gruplayarak ya da sınıflandırarak örgütleriz. İnsanları grupların üyeleri olarak görmek eğilimindeyizdir.
      4.Bir algılayıcının kendi gereksinim ve kişisel amaçları onun başkalarını nasıl algılayacağı üzerinde etkili olur.
Roller          
     Rol şemaları bilgi verici, zengin ve açıktırlar. Geniş bir dizi boyutta daha çok ve önemli bilgi sağlarlar. Ayrıca,roller kişilik özelliklerinden daha belirgindir, dolayısıyla daha canlı çağırışımlara yol açarlar.
  Fizilsel İpuçlar
    İlk izlenimlerimiz insanlara ilişkin özellikleri çıkarsamak üzere önce görünüm ve davranışlar üzerinde odaklaşır. Örneğin; kişinin tutucu giyinmiş olduğu bilgisi, siyasal olarak muhafazakar olmak gibi , ona bir dizi başka özelliğin yüklenmesine neden olabilir.
Çarpıcılık
      İnsanlar dikkatlerini art alandan ya da zeminden çok görsel alanın çarpıcı yönleri üzerinde odaklaşırlar.(Nelson ve  Klutas,2000)Buna şekil-zemin ilişkisi de denir.
Diğerleri içinde bir ipucunun çarpıcı kılan nedir? Açıkça belirlenebilir bir dizi nesnel koşul ipuçlarını çarpıcı hale getirir.Bir ipucunu bağlamı içinde nesnel olarak daha çarpıcı ve dikkat çekici yapmak eğilimindedir. Bunun yanı sıra çarpıcılık nedensellik algılarını da etkiler.
1.PEPLAU ANNE Letıtıa,sosyal psikoloji,1998.40s
Davranışlardan Kişilik Özelliklerine
  Görünüm davranış hatta el kol hareketleri gibi gözlenebilir bilgide çok çabuk kisinin nasıl olduğu hakkında kişilik özelliği çıkarsamalarına gideriz.(Mae, Carleston ve  Skowronski,1999;Van Overwalle, Drenth ve Marsman,1999)Kişilik özelliklerine gönderme yapma insanları betimlemenin davranışlara gönderme yapma insanları betimlemenin davranışlara gönderme yapmaktan daha ekonomik ve genel bir yoludur.Biri size oda arkadaşının nasıl biri olduğunu söylediğinde siz anımsayabildiğiniz her davranışı saymak zorunda kalsaydınız,bu çok uzun sürerdi.Ayrıca arkadaşınızı anlattığınız kişi de süreçten çok daha bilgilenmiş olarak çıkmayabilir.Bunun yerine oda arkadaşınızın değişik yönlerini özetlemek için kişilik özelliklerini kullancaktınız. Kişilik özelliklerinin diğer kişik özelliklerini ima etmesi örtülü kişilik  kuramı adı verilir.Yinede kişilik özellikleri çıkarsama derecesi bakımından bireysel farklılıklar vardır.
İzlenimleri Bütünleştirme    
         İnsanların görünüş ve davranışlarına ilişkin gözemlerden oldukça çabuk kişilikleri hakkında çıkarsamalarda bulunuruz.bunun alt başlıklar altında değerlendirirsek
-DEĞERLENDİRME  
-OLUMSUZ ETKİ                                                           
-OLUMLULUK YANLILIĞI
-DUYGUSAL BİLGİ
-ANLAM YÜKLEME
-TUTARLILIK YÜKLEME
-TUTARSIZLIK GİDERME
-ŞEMELER
-MODELLER

Değerlendirme ilk izlenimlerin üzerinde kurulduğu en önemli örgütleyici boyuttur.
İnsanlar ilk olarak bir başkasını ne kadar sevdiklerini ya da sevmediklerine karar verir,sonrada bu sevilen yada sevilmeyen resme uygun özellikler yükler.              
2.E.TAYLOR Sshelly,sosyal psikolji,imge kitabevi,1993


(BU MAKALEDE KONUNUN PEKİŞMESİ İÇİN HABERLRDEN BİR YAZI İLE DESTEKLEMEYE ÇALİŞTİM.)
                                               RAHİBELERİN ÖYKÜSÜ            
Altı yüz yetmiş sekiz rahibe sosyal biliş konusunda dünyaya ne öğretmiştir? Son zamanların haber öyküleri fırtınasının da gösterildiği gibi, yanıt” oldukça çok şeydir.”Kentucky  Üniversitesi’nden psikolog David Snowden bu büyük grup üzerinde 1986 yılından beri çalışmaktaydı.Amacı yaşamının ilk dönemlerinin hangi yönlerinin daha sonraki yıllardaki ,Alzheimer hastalığını ve erken ölümleri de içeren,potansiyel yıkımlara karşı koruyucu olduğunu ortaya çıkarmaktı.Snowden rahibeler üzerinde çalışmaya 1986 yılında başladı.Bu grubu seçti çünkü rahibeler manastra çok genç yaşlarda girerler,ondan sonraki yaşam stilleri büyük ölçüde benzerdir:Başkaları arasında,yaşam koşulları,sağlık bakımları ve ekonomik konumları birbirine benzer.Bu nedenle erken bunama ve hatta ölüme yol açan etmenlerin anlaşılmasında potansiyel bir laboratuar sağlarlar.Manastra girdikleri günden başlayarak rahibeler hakkında tutulmuş dosyaların saklandığı iki metal dosya dolabı buldu.Her kadının geçmişine,anababasına,kardaşlerine manastra girme nedenlerine ve benzerlerine ilişkin ayrıntılı bilgiler vermişti.Kısacası her dosya kişisel ve toplumsal gözlemlerle dolu küçük birer biblografyaydı.Snowden bu genç otobiyografilerin Alzhaimer hstalığın gelişmesinde önemlş bir ip ucu verdiği ortaya çıkardı.Dosyalarınıkarmaşık ve ayrıntılı dolduran kadınların daha sonraki yaşamlarındaki bilişsel olarak kötüleşmeye,geçmişleri konusundaki bilgileri daha olgusal ve yalın yazanlarınkinden daha az eğilimliydiler.Örneğin;düşük puan alan rahibelerden birinin “baban İrlanda da Ross kentinde doğdu,şimdi Oneau Claire’de bir saç metal işçisidir.”sözü ile şu daha karmaşık yazılan otobiyografilerden birini karşılaştırın:”Baban çok yönlü, çok meslekli bir adamdır,fakat başa gelen meslekler meşguliyeti marangozluktur.Bu mesleğe annemle evlenmeden önce başlamıştır.”(Time,14 Mayıs 2001).İkinci kadın genç yaşına kadar hiçbir erken bunama belirtisi göstermeksizin yaşarken ölümünden sonra araştırıldığından ilkinin erken kötüleşme belirtileri gösterdiği ortaya çıkmiştır.  





3.TİME,14 MAYIS 2001

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder