GİAMBATTİSTA VİCO
Vahibe
Nur Buhan*
GİRİŞ
Ünlü İtalyan siyaset
felsefecisi,retoriği,tarihçisi ve hukuk danışmanı. Özgün bir tarih anlayışı geliştirmiş olan Vico,
Descartes'ın tarihe açık ve seçik düşüncelerle yaklaşma tavrına karşı çıkmış ve
doğruluğu, kesinliği, açık seçik düşüncelerde değil de, etkinlikte, insan
varlıkları tarafından yaratılmış, gerçekleştirilmiş olanda aramıştır. Vico'ya
göre, tarih, insanların eseridir. Çevrenin insan üzerinde belirli etken olduğu
yaklaşımından uzak olduğunu vurgulamıştır. İnsan yalnızca kendisinin yarattığı
şeyleri bilebilir düşüncesini benimsemiştir.Tarihin döngüleri incelenirken her bir çağın kendi
özel koşulları içerisinde ele alınması gerektiğini belirtmiştir.Vico; Hegel ve
Marx’ı felsefi anlamda etkilemiştir.Çoğunlukla Aydınlanma düşüncesinin yanında
sayısal da,Vico’nun hukukunu insanlık tarihinde çözümleme çabaları,gelişme
sürecinde olan Avrupa geleneğini şekillendiren etmenlerden biri olarak
önemlidir.Vico’nun toplumsal kalkınma evrelerine ilişkin düşünceleri de
çoğunlukla akımları dışında kalır[1]
VİCO’NUN HAYATI VE YAPITLARI
Giambattista Vico (1668-1744), bir İtalyan hukukçu, filolog
ve filozoftur.Napoli’de doğmuş ve orda ölmüştür.O, fakir bir kitap satıcısının
oğludur ve büyük ölçüde kendi kendisini
yetiştirmiştir. 1699'dan 1741'e kadar Napoli Üniversitesi'nde, Latin dili
retoriği kürsüsünde görev yapmıştır. Hukuk bilimi ile ilgilenmiş ve bu konuda
bir çok eserler yazmıştır. 1723'de, sivil kanun kürsüsü için açılan bir sınavı
kaybedince, tarih incelemelerine dönmüştür. Böylece, onu, ömrünün sonuna kadar
meşgul edecek olan Yeni Bilim adlı eser belirmeye başlamıştır. Giambattista Vico'nun, ölümünden kırk yıl
sonra, Napoli'de bir Vico kültür büyümeye başlamış, eserleri birçok dile
çevrilmiş ve Vico incelemeleri için iki kurum ve bir dergi ona adanmıştır.
Vico, Yeni Bilim adlı eserini 1725’ te
yayınlamıştır. Eserin ikinci edisyonu, 1730 da ve üçüncü edisyonu 1744’ te
yapılmıştır. Eserin tam adı şöyledir: 'Ulusların Müşterek Tabiatı Üzerine
Giambattista Vico'nun Yeni Bilimin
İlkeleri (Principles of New Science of Giambattista Vico Biliminin İlkeleri
(Principles of New Science of Giambattista Vico Concerning The Common Nature of
the Nations. Ünlü tarihçi, Jules Mıchelet (1798-1874), Yeni Bilim ve
Otobiyografi'yi Fransızca'ya çevirmiş ve Vico onun aracılığıyla birçok
tarihçiyi etkilemiştir. Vico'nun
Yeni Bilim için büyük ümitleri vardır. Bu eserinde, sivil dünya veya ulusların
dünyasını veya toplumu incelemeyi düşünmüştür. Vico, Principia Mathematica'yı
yazan büyük bilim adamı Newton (1642-1727)' a, İncelemesinin bir kopyasını, bir haham aracılığı ile
göndermiştir.[2]
Giambattista Vico, Yeni bir bilimin ilkelerini
sunduğu eserinde, yalnız hükümdarların değil, ulusların, mit ve efsanelerinin,
siyasal, kültürel ve kurumsal yapılarının tarihini de kapsayacak şekilde, bir
tarihin ilkelerini verir. Vico’nun bilimine, neden "yeni" dediğini
inceleyelim:
15. ve 16. yüzyıllarda görülen Rönesans
düşüncesinin amacı, "eski"den kopmak "yeni"yi aramak,
bulmak ve kurmaktı. Burada 'eski' sözcüğünün anlamını tam olarak belirlemek
gerekir: "eski", geleneksel, çağı geçmiş, sönmüş, bozulmuş, çağ dışı,
gerici gibi yüklemleri üstlenir. Ancak, Rönesans'taki "eski"den
kurtulmak düşüncesi, özellikle, ortaçağ düşüncesinin temelinde olan klasik ve
skolastik eğitim ve öğretimden kurtulmak ile gösterilebilir. Aksi takdirde,
'eski' sıfatı, Rönesans'ın kendisinden çok etkilendiği eski Yunan düşüncelerini
de kapsamı içine alır. Halbuki, Rönesans bilindiği gibi,eski Yunan
düşüncelerinin yeniden doğuşu gibidir. O halde, Rönesans'ın kurtulmak istediği ve 17. ve 18. yüzyıl
düşünceleri ile birlikte, Vico'yu etkilediği görülen bu klasik, skolastik ve
modern'in tanımına değinmek yerinde olacaktır.
Skolastik, kiliseye bağlı okullarda ve
Ortaçağda üniversitelerde okutulan, genel olarak Hristiyanlık dini ile aklın
doğal ışığının verdiklerini uzlaştırmaya çalışan, Aristoteles felsefesine
dayanarak Kilise babalarının ortaya koyduğu bir akımdır.
Modern sözcüğü ise, VI. yy dan sonra Latince'de
'yenileyin, şimdi olan son zamanlarda' anlamını taşıyan bir sözcük olarak
belirmiştir. Modo, X. yüzyıldan dan başlayarak felsefe ve din tartışmalarında
kullanılmıştır. Ortaçağ ve klasik karşıtıdır. 17 yy. da 'Modern Felsefe, Bacon
ve Descartes'in eliyle kurulmuş felsefe, 'Modern Bilim' Galile ile kurulmuş bir
bilime inşa etmiştir.[3]
İnsan bilimleri alanında, kendinden sonraki
yüzyılları etkileyen ve temel düşüncesi bakımından insan bilimlerine, tabiat
bilimlerinden farklı bir yöntem ile yönelmesi gerektiğini dile getiren 18.yüzyılın
ikinci yarısında yaşamış olan Vico, insanın yarattığı kültür dünyasını
incelemek için yeni bir bilim ortaya koymaya çalışır. Vico, Yeni Bilim dediği
bu eserinde, insanlığın ilkelerini ve bütün toplumların kendi tarihsel hayat
süreçlerindeki gelişmenin müşterek adımlarını açıklar. Ayrıca, insanî düşünce
eyleminin akıl ile olduğu kadar hayal gücü ve bellek ile nasıl bağlantısı
olduğunu gösterir.
Yapıtları; The New Science (Yeni Bilim), The Autobiography of
Giambattista Vico (Giambattista Vico Otobiyografisi), On the Study of Our Time
(Zamanımızın Çalışması Üzerine), Discovery of True Dante (Gerçek Dante
Discovery),On the Heroıc Mınd (Kahramanca Mind), Juno to Apollo (Apollon’a
Jone), On the Most Ancient Wisdom of the Italians (İtalyanların Çoğu Kadim
Bilgelik Üzerine), Unhearthed from the Origins of the Latin Language (Latin
Dili Origins Unhearthed).[4]
VİCO’NUN BİLİM ANLAYIŞI
Vico'nun içinde bulunduğu çağda, elbette ki
Descartes, Galileo ve Bacon'un fikirleri tartışılmaktaydı. Onun, bunlardan,
kendine Bacon'u yakın görmesi çok doğaldı. Çünkü, Bacon, diğer ikisine göre
felsefeye daha yakın matematiksel yöntemden en uzak olan kişiydi. Vico'nun bu
modernlere karşı olduğu bir başka nokta ise, Rönesanstan beri ilkçağın hep
kısmen incelenmesiydi. Kimi gruplar, Yeni Platonculuğu, kimi Aristoculuğu, kimi
Epikürcülüğü incelemişti. Ancak, hepsini bütün
olarak kucaklayacak bir bakış açısı geliştirilememiştir. Vico, kendi zamanındaki
çalışmalar için şunları söylemektedir: 'Zamanımızdaki entelektüel
gayretlerimizin tek hedefi, bütün çabalarımızı fiziksel fenomenin araştırmasına
adadığımız gerçekliktir. Çünkü, onların tabiatı belirsiz, müphem değil görünür.
Fakat, biz insanî tabiatı araştırmakta başarısız oluruz. Çünkü, insanın
iradesinin özgürlüğünü belirlemek güçtür[5]
Bu nedenle, insan, ancak, kendisinin
oluşturduğu veya yarattığı bir şeyi bilebilir. Tabiat dünyasını Tanrı
yaratmıştır. İnsan, ne kadar uğraşırsa uğraşsın Tanrı'nın yarattığı tabiat dünyasını tam
olarak bilemez. O halde, Vico, burada iki ayrı alan belirlemiş olmaktadır.
Tanrı'nın yarattığı tabiat alanı (verum) ve insanın yarattığı alan (factum).
O halde, bilinecek şey, insanlık dünyasının ya da
delil, ispat gösterme gibi sözcüklere rastlanmasının yanı sıra, o, özellikle,
halk sivil dünyanın ya da ulusların dünyasının olgularıdır (factum budur).
Son olarak Vico'nun deyimiyle bilim, insanların
dünyasında Tanrısal zihni gören, tanrının inayetini temaşa eden bir
metafiziktir. Bütüncül bilgi, gerçek bilgi, ilk ilkeler, insanlar dünyasında
araştırılmalıdır. Tabiat dünyası insanlık ürünlerinin gerçekleşmesi için
gerekli olan bir mekandır, insanın varoluşunu mümkün kılan bir alandır. O
halde, Vico, insan merkezli bir düşünce etrafında sistemini geliştirmiştir ve
tabiat ona göre olduğu gibi bilinemez bize göründüğü veya Tanrı, bize onu
gösterdiği kadarıyla bilinebilir. Demek ki, ister fiziksel tabiat, isterse
insanlık dünyası, Tanrı'nın inayetinin bize sunduğu kadarıyla bilinebilir.
Vico'ya göre, filozoflar, bu inayeti tabiat üzerinde temaşa etmişlerdir ve bu
nedenle de onun ancak bir kısmını görmüş ve gösterebilmişlerdir. Tanrı, insana,
tabiat içinde varoluş vermiştir, ancak insanın en önemli özelliği toplumsal
oluşudur. Çünkü, insan toplumsallaşmamış olsaydı ne bilim ne felsefe ne de
diğer insanlık ürünleri ortaya çıkamazdı.[6]
BACON VE VİCO
Vico,
insanlık dünyasını araştırırken kendisine Bacon'un yöntemini örnek alır.
Vico'nun Platon'dan sonra kendisine öğretmen seçtiği ikinci filozof Bacon'dur.
O, neden kendine Bacon'u öğretmen seçmiştir. Bacon öncelikle bilimsel araştırma
da kıyas yönteminin kullanılmasını eleştirmekteydi. Bacon, yine, "bilmek egemen olmaktır"
görüşü ile de Vico'yu etkilemektedir. Vico, Bacon'un doğada yaptığı şeyi
insanların dünyasında yani, "sivil dünya"da yapmak istemektedir.
Bacon, 'tabiat'ı incelemenin gereğini ortaya koymuştu. teorik bilgisi karşısına empirik bilgiyi koymak
istemişti. Vico, 'insanların dünyası, sivil dünya veya ulusların dünyası dediği
'tabia'yı, Bacon gibi incelemek istemektedir. Vico'nun Yeni Bilim (La Scienza Nouva ) adlı eseri, tıpkı,
Bacon'un tabiat dünyasının araştırılması için önerdiği model gibi, evrensel ve
genel bir tarih anlayışını dile getiren bir model önermektedir. Bu nedenle de
bir bilim olma iddiası taşımaktadır.[7]
DESCARTES VE VİCO
Descartes'in felsefesinde ve kartezyen akım
için de tabiatı bilmek esastır. İnsan zihni, duyulur şeylerin ötesinde
apaçıklığı ve kesinliği aramalıdır. 'açık ve seçik olarak kavradığımız bütün
şeylerin doğru olduğu kuralı tanrı var ya da mevcut olduğu mükemmel bir varlık
olduğu ve biz de varolan her şey ondan geldiği için doğrudur. Oysa, Vico için
bilinecek olan şey, duyusal alandadır, insanın ortaya koydukları, ürettikleri
yarattıkları şeylerdedir. Vico'ya göre, tabiat hakkında insanların düşünceleri,
gerçekten tabiatı olduğu gibi yansıtmaz. Çünkü, tabiat, Tanrı yaratısıdır.
İnsan, tabiatı olduğu gibi bilemez Bacon'a göre de 'insan tabiatı hem nesneleri
hem de zihni işin içine katarak ve yaptığı gözlemler kendisine izin verdiği
ölçüde anlayabilir ve onunla baş eder. Aksi halde ne daha fazlasını bilebilir
ne de yapabilir’[8]
Vico, Desartes'in rasyonalizminin bazı hatalar
taşıdığını hisseden çağındaki ilk düşünürdür denebilir. Bu öngörü ile
Descartes'e yaklaşan Vico, yeni bir yol ortaya koymuştur. O, daha sonra Aydınlanma
karşıtı olanların yolunu açanlardan biriydi. Vico, ilkin, Aydınlanma dogmasına
karşı alternatif ileri sürdü. Aydınlanma dogması diyoruz, çünkü, Vico, aklın bu
kadar yüceltilmesine ve ön plana çıkarılmasına karşıydı. Ona göre, insan aklını
kullanmadan ve anlamadan insan olmuştu. Akıl, ona göre süreç içinde gelişmiş ve
bu günkü haline gelmiştir. İnsan tabiatı değişebilir ve bizzat insanlar, bu
değişime katkıda bulunur. İnsan, yalnızca, kendi yarattığı şeyi bilebilir. Bu
nedenle de insanî bilimler doğa bilimlerinden farklı ve onlara üstündür.
VİCO’NUN YÖNTEMİ
Analiz kartezyen metodun ilk adımıdır. Aklın
İdaresi için Kurallarda kural 5 şunu söyler: Eğer, biz, karmaşık ve karanlık
önermeleri, adım adım, daha basit önermelere indirgersek ve bundan sonra zihinsel
sezgimizden en basit önermelere doğru gidersek ve diğerlerinin bilgisine
ulaşana dek adımlarımızı sürdürürsek metoda titizlikle bağlı kalmış oluruz.
Görüldüğü gibi Descartes'in metodu analitik-sentetik metottu. Ancak, Vico için, insan düşüncesinden yola
çıkarak insan tininin meydana getirdiği kurumları, tarihsel delil olarak
anlamak, kültürü anlamak için bir temel olamaz. Başka bir yöntem ileri
sürülmelidir. Kültür, insanın her
türlü maddi ve manevi ürünleri, doğaya kattıkları olarak tanımlayabiliriz. Vico
için, tarih ve kültür alanında da evrensel bir gerçeklikten ve evrensel
ilkelerden söz etmek mümkündür. Vico'ya göre 'kültürler bütündürler. Kültürler esas
itibariyle insanın kendini ifade biçimidir. Sanat da bu anlatımın büyük bir
biçimidir ve biz geçmiş, şimdiki ve diğer kültürlerin de ifade biçimlerini,
kurgusal hayal gücünü inceleyerek anlayabiliriz. Vico'nun bu görüşleri kendi
zamanına göre oldukça modern görüşlerdi. Bir Vico uzmanı olan Berlin için,
'Vico'nun yazıları rasyonalizmden kurtulmuş modern bilgi felsefesini temsil
eden ilk önemli gayreti temsil ediyordu. Daha da önemlisi diğer kültürleri yargılamaktan
ziyade kendi yapıları ve dönemleri içinde anlamamıza izin veren yeni bir
yaklaşımı ortaya koyuyordu.
SONUÇ
Vico ile bugünün düşüncesi arasındaki temel
bağlantı, insan problemindedir. O, bildiğimiz gibi, tarih ve tabiat arasına
kesin bir ayrılık koymuştur. Ve insanın, kendi tinselliğini fark etmesini
sağlamıştır. İnsanın kendi kurduğu evren, insanın dışında var olan bir evren
değildir ve tabiat gibi ona yabancı olan bir evren değildir. Tarihsel
gerçekliğimiz, somut bir gerçekliktir ve insanlığın oluşturduğu kurumlar
üzerinde yükselir. Tarihin amacı, bu kurumların zamansal ve varoluşsal
yapılarını, eylemlerini incelemek olmalıdır.
İnsanlığın tarihi ve kültürü üzerine bir model
ileri sürmüş olan Vico, Descartes’in tümdengelimsel yöntemini eleştirerek
Bacon’un tümevarımsal yöntemini benimsemiş ve bunu kültür dünyasına uygulamak
istemiştir. Biz, onun bu çabasının, bugünkü sosyal bilimlerin gelişmesinde
dikkate değer bir katkısının olduğunu, fakat, önerdiği bu yöntemin sosyal
bilimler açısından yeterli olmadığını tespit etmiş bulunmaktayız. Ancak, o,
bugün sosyal bilimlerin hedef aldığı yolda, kültürel alanda, dinsel, bilimsel,
siyasal ve sosyal olanı birbirinden ayırmadan incelemek gerektiğini de öne
sürmüş ve bu düşüncesini, incelediğimiz bu eserinde bizzat uygulamıştır. Bu
nedenle, Vico'yu, bir bilim araştırıcısı olarak değil, bir kültür filozofu
olarak ele alırız.
KAYNAKÇA
Alan
Swingewood,Sosyolojik Düşüncenin Tarihi.Çeviren (Osman
Akınhay),Agorakitaplığı,3.Bsım Ağustos 2010
Descartes
Metot Üzerine Konuşma s.38
file:///C:/Users/RAZ%C4%B0YE/Downloads/2265%20(2).pdf
GİAMBATTİSTA;Vico
,New Scince,Çeviren(Thomas Gaddard Bergin ve Marx Herald Fisches),3. Baskı,1744
s.299
Oxford
Üniversal Sözlük, W.Little, HFFowler, J. Coulson, Oxford Üniv hazırladı. Press,
1967
PETER;Burke,Vico, s.28. Oxford University
Press, 1985.
Vico;İngilizce
İşleri Bibliyografyas,ı 1884-1994 From
Vico,
Zamanımızın Yöntemleri Çalışması günü s.33,1995
*Muş Alparslan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi
Sosyoloji Bölümü Sosyal Psikoloji 2.Sınıf Lisans Öğrencisi
¹Vico Giambattista;New Scince,Çeviren(Thomas Gaddard
Bergin ve Marx Herald Fisches),3. Baskı,1744 s.299
[2] Burke,
Peter; Vico, s.28. Oxford University Press, 1985.
[3] Oxford
Üniversal Sözlük, W.Little, HFFowler, J. Coulson, Oxford Üniv hazırladı. Press,
1967..
[4]
Vico;İngilizce İşleri Bibliyografyas,ı 1884-1994 From
[5] Vico,
Zamanımızın Yöntemleri Çalışması günü s.33,1995
[6] Alan
Swingewood,Sosyolojik Düşüncenin Tarihi.Çeviren (Osman
Akınhay),Agorakitaplığı,3.Bsım Ağustos 2010
[7] file:///C:/Users/RAZ%C4%B0YE/Downloads/2265%20(2).pdf
[8]
Descartes Metot Üzerine Konuşma s.38
Teşekkür ederim
YanıtlaSil